Ağaç Tanıma Rehberi

Ağaç Tanıma Rehberi

Bir ağaç numunesini tanımlamaya çalışırken, işin mevcut sınırlamalarını ve muhtemel engelleri göz önünde bulundurmanız önemlidir. Bu yüzden bu ağaç tanıma rehberinde yapmak istediğiniz işe yönelik doğru kalitede ve türde ağacı nasıl tanımlayacağınızı adım adım anlatacağız.

Öncelikle ağacın masif ağaç olduğundan emin olun

Çalışmalarınıza daha fazla ilerlemeden önce, söz konusu malzemenin aslında masif ağaç olduğundan ve ahşabı taklit etmek için yapılmış insan yapımı bir kompozit veya plastik parçası olmadığından emin olmak gerekir.

MDF, OSB ve sunta levha şeklinde üretilen ahşapların hepsi, hemen hemen her durumda, gerçek ahşabın uç kısmıyla karşılaştırıldığında kolayca ayırt edilebilen belirgin bir görünüme sahiptir. Bir ağaç numunesine baktığınızda, ağacın yıllık olarak büyümesini gösteren büyüme halkalarını görmelisiniz. Bu, söz konusu ağaç numunesinin, gerçek bir ağaçtan alınan masif ve orijinal bir parça olduğu konusunda emin olmanızı sağlayacaktır.

Yinelenen damar desenine sahip geniş bir panel görürseniz, bunun bir kaplama olması muhtemeldir. Bu gibi durumlarda, çok ince bir gerçek ahşap tabakası bir ağaçtan soyulur ve bir alt tabakaya tutturulur. Bazen kaplama tek bir parça olabilir, çünkü ağaç gövdesi makineler tarafından döndürülürken kaplama katmanını tıraş etmek için döner biçimde dilimlenir. Farklı bir damar ve dokuya sahip gerçek bir ahşap kaplama olduğunu farz edersek, söz konusu dış kaplama ağacını tanımlayabilirsiniz. Ancak yine de bunun sadece bir kaplama olduğunu ve masif bir ağaç parçası olmadığının farkında olmalısınız.

Damar Rengine Bakın

Damar rengine bakarken kendinize şu soruları sormalısınız;

Ahşabın rengi doğal mı yoksa lekeli mi? Rengin doğal olmadığı konusunda en ufak bir şüpheniz varsa, ahşabı belirleme çabalarının boşa gitme olasılığı artar.

Yıpranmış mı ya da küf mevcut mu? Çoğu ahşap, dışarıda bırakıldığında, yumuşak gri bir renge dönüşme eğilimindedir. Ayrıca, odun içi bile yaşlandıkça küflenir. Bazı odunlar koyulaşır, ya da kırmızılaşır, hatta bazılarının rengi açılır veya renklerini kaybederler ama çoğunlukla, ahşap yaşlandıkça kararmaya meyillidir.

Ahşabın doğal ham rengini görmek için tahtayı zımparalayarak düzleştirmek mümkün mü? Ağacı tanımlarken kullanılacak en öngörülebilir temel, ağacın henüz yeni zımparalanmış halidir. Bu, ahşabın renginden teşhisini engelleyen lekeleri veya doğal yaşlanma emarelerini ortadan kaldırır.

Damar Paternine Bakın

Ahşap henüz işlenmemiş ise, damar dokusuna bakın ve kendinize şu soruları sorun:

Ahşabın açık, gözenekli bir dokusu var mı? Yumuşak ağaçların çoğu, damar zedelenmesi ya da çentik barındırmayan neredeyse tamamen pürüzsüz bir yüzeye sahiptir. Öte yandan, Meşe veya Maun gibi birçok yaygın sert ağaç, açık gözenekli bir yapıya sahiptir. Bununla birlikte, akçaağaç gibi aynı zamanda pürüzsüz bazı sert ağaçlar da mevcuttur.

Ahşabın dörde bölünmüş ya da düz kesilmiş olduğunu söylenebilir mi? Damar desenlerini inceleyerek, ahşabın ağaçtan nasıl kesildiğini söyleyebilirsiniz. Bazı ağaç türleri, düz kesildiklerinde ve dörde bölündüklerinde önemli ölçüde farklı damar desenlerine sahip olurlar. Örneğin, dörde bölündüğünde, Lacewood ağacın geniş dantel desenlerine sahipken, meşe ağacı beneklidir ve akçaağaç karakteristik görünüme sahiptir.

Kereste özü, kıvırcık veya yabani damar, düğüm gibi herhangi bir şekil veya sıra dışı durum mevcut mu? Bazı ağaç türleri diğer türlerden çok daha yaygın şekiller içerirler: örneğin, kıvırcık şekli Yumuşak Akçaağaç’ta oldukça yaygındır ve bukleler genellikle gayet belirgin ve birbirlerine yakındır. Ancak, Huş ağacı veya Kiraz ağacının kıvırcıkları daha az belirgindir ve bukleler birbirinden uzaktadırlar.

Ahşabın Ağırlığına Ve Sertliğine Dikkat Edin

Eğer mümkünse, odun parçasını kaldırın ve ağırlığını hissedip bilinen diğer ağaç türleriyle karşılaştırma yapın. Sertliğini anlamak için tırnağınızla kenarını kazımayı deneyin. Ölçü aletiniz varsa ahşabın uzunluğu, genişliği ve kalınlığının ölçümlerini alabilir. Ahşabın yoğunluğunu bulmak için bunları birleştirebilirsiniz. Bu, veri tabanında bulunan diğer yoğunluklar ile bir karşılaştırma yapmanızı sağlar. Söz konusu ahşabı incelerken, bilinen diğer ağaç türleri ile karşılaştırın ve kendinize şu soruları sorun:

Ağaç kuru mu? Yeni kesilen ağaçlardan elde edilen odun veya aşırı nemli bir ortamda depolanan odun çok yüksek nem içeriğine sahip olacaktır. Bazı taze kesilmiş parçalarda nem, ahşabın toplam ağırlığının yarısından fazlasını oluşturabilir. Aynı şekilde, %25 bağıl nemin altındaki aşırı kuru şartlarda depolanan odun, muhtemelen ortalamanın üzerinde daha hafif olacaktır.

Ağacın ağırlığı diğer türlerle karşılaştırıldığında nasıldır? Ağaç levhanın büyüklüğü dikkate alındığında, ağırlığı diğer standart ağaçlarla nasıl karşılaştırılır? Meşeden daha mı ağır? Çam ağacından daha mı hafif? Kendinize yakın olan birkaç ağaç türü için ağırlık numaralarına bakın ve ağırlığını tahmin edin.

Ağaç ne kadar sert? İsminden de anlaşılacağı üzere, yumuşak ağaçlar sert ağaçlardan daha yumuşak olma eğilimindedir, ancak diğer bilinen ağaçlarla nasıl karşılaştırıldığını anlamaya çalışalım. Yoğunluk ve sertlik birbiriyle yakından ilişkilidir, bu nedenle ahşap ağırsa, büyük olasılıkla sert de olacaktır. Ağaç, hassas biçimde tartamayacağınız işlenmiş bir eşyanın parçası ise, dışarıdan bakınca görünmeyen bir kısmını keskiyle oyarak sertliğini test edebilirsiniz. Ayrıca, masa gibi bir mobilyada kullanılmışsa, sertliği hakkında genel bir fikir elde etmek için, yaşı ve kullanımı bilinen parçadaki oyukların sayısı ve derinliğine bakılarak bir değerlendirme yapılabilir. Çam ağacından yapılmış bir masa, Meşe’den yapılmış bir masadan daha derin oyuklara sahip olacaktır. İlave olarak, sertliği ölçmek için her zaman “tırnak testini” kullanabilirsiniz: ahşabın keskin bir kenarını bulun ve tırnağınızla olabildiğince sert bir şekilde bastırmaya çalışın ve bir oyuk yapıp yapamayacağınızı görün.

Kaynağını Dikkate Alın

Ağacı tanımlamaya çalışırken çoğu zaman sağduyu ve mantığı bir kenara bırakırız. Bu yüzden tanımlamaya çalışırken kendinize soracağınız bazı genel sorular şunlardır:

Nereden geldi? Ahşabın kaynağı hakkında olabildiğince fazla şey bilmek, en küçük detaylar söz konusu olsa bile yardımcı olabilir. Ahşap bir odun yığınından veya tüm parçaların yerel olarak işlenmiş olduğu ağaçlardan oluştuğu bir kereste fabrikasından geldiyse, olası türlerin sayısı sınırlıdır. Ağaç, bir antika mobilya üreticisi, bir tekne üreticisi veya bir döşeme marangozundan geldiyse, bu mesleklerin her biri, belirli ağaç türlerini diğerlerinden çok daha sık kullanma eğiliminde olacağından mantıklı bir tahmin yapmak çok daha basit hale gelecektir.

Kaç yaşında? Ağacın kaynağı kadar yaşı da tanımlama konusunda yararlıdır. Ahşabın doğal bir patina geliştirip geliştirmemesi gerektiğini belirlemekle kalmayacak, aynı zamanda bazı türleri de ön plana çıkaracaktır. Örneğin, 1990’lardan önce yapılan birçok akustik gitar Brezilya Gül Ağacından yapılmış sırtlarına sahipti, ancak bu türlere uygulanan kısıtlamalar nedeniyle, Doğu Hint Gülağacı yeni gitarlarda çok daha yaygın hale geldi.

Ahşap parçası ne kadar büyük? Bazı ağaç türleri tipik olarak çok küçüktür. Bazıları çalılık olarak kabul edilir, bazıları ise oldukça büyüktür. Örneğin, tamamen siyah olan büyük bir panel veya ahşabın bir bölümünü görürseniz, olasılıkla boyanmış veya lekelenmiş olabilir. Zira Afrika Abanozu ve benzeri türler genellikle çok küçük ve çok pahalıdır.

Ahşabın kullanım amacı nedir? Ahşabın kullanım amacını bilmek, nereden geldiği ve kaç yaşında olduğu ile birlikte düşünüldüğünde tanımlamanıza yardımcı olacak birçok ipucu verebilir. Bazı uygulamalarda, belirli ahşap türleri diğerlerinden çok daha sık kullanılmaktadır, bu nedenle kullanıldığı amaca dayanarak ahşabın türü hakkında iyi bir tahminde bulunabilirsiniz. Örneğin, masif parke zeminli birçok eski evde yaygın olarak Kızıl Meşe veya Sert Akçaağaç kullanılmıştır. Birçok antika mobilya parçasında dörde bölünmüş Beyaz Meşe, birçok kemanın üst kısmında Ladin kullanılmış, birçok dolapta ise Aromatik Kırmızı Sedir ve türevleri kullanılmıştır. %100 garanti olmasa da herhangi bir ahşabı “profillendirmek” olası türlerin sayısının azaltılmasına ve doğru türün belirlenmesinde yardımcı olacaktır.

X-Faktörünü Bulun

Bazen, bir numunenin tüm normal özellikleri dikkate alındıktan sonra, söz konusu ahşabın kimliği hala belirlenemeyebilir. Bu durumlarda özellikle bir numunenin yalnızca birkaç olası seçeneğe indirildiği durumlarda özel testler ve diğer dar tanımlama yöntemleri uygulamak bazen yararlı olabilir.

Aşağıdaki teknikler ve tavsiyeler, başlangıçta ağaç türlerini ayırmada ve büyük ahşap türlerini elemek için geniş bir uygulamaya sahip olmak zorunda değildir, ancak büyük olasılıkla yalnızca özel tanımlama koşullarında son adım olarak kullanılacaktır.

Koku: İster inanın ister inanmayın, yeni işlenmiş ahşap çok belirgin bir kokuya sahip olabilir. Gözleriniz ve ellerinizle kesin bir cevap alamadığında, bazen devreye burnunuz girebilir. Ahşabın üzerinde veya içinde leke, boya veya koruyucu bulunmadığını varsayarsak, söz konusu ahşabın bir bölümünü hızlı bir şekilde zımparalayın ve kokusunu içinize çekin.

Yeni kokuların kelimelerle ifade edilmesi çok zor olsa da çoğu zaman bilinmeyen bir ahşap kokusu bilinen diğer kokulara benzer olabilir. Mesela Gül Ağacı ismini gülü andıran karakteristik kokusundan almıştır. Doğrudan olmasa da ilk elden yeterli deneyime sahip olan biri için koku unutulmazdır ve güçlü bir ağaç tanımlama aracı olabilir.

Flor ışıma: Bazı ahşaplar normal aydınlatma koşullarında temel olarak birbirleriyle aynı görünse de belirli dalga boylarına maruz kaldıklarında örneğin, siyah ışık altında farklı görünebilirler. Zira bu durumda bir dalga boyunda ışığı emer ve yayarlar. Bu flor ışıma olarak bilinir ve bazı ağaçlar flor ışıma niteliklerinin varlığı veya yokluğu ile ayırt edilebilirler.

Kimyasal Testler: Ağaçlar için düzenli olarak kullanılan, kolayca karıştırılan türlerin ayırt edilmesine yardımcı olmak için geliştirilen çoğu çok özel ve çok az sayıda kimyasal test mevcuttur. Bu testler öz odun özütlerinin kompozisyonundaki farklılıkları tespit ederler. Bir kimyasal madde genellikle suda çözünür ve ağaç yüzeyine uygulanır ve daha sonra yüzey üzerinde ortaya çıkabilecek her türlü kimyasal reaksiyon gözlemlenir. Bunların en faydalı iki tanesi, Kırmızı ile Beyaz Meşe ve Kırmızı ile Sert Akçaağaç’ı ayırmak için yapılan testlerdir.

Öz Odun Özütünün Sıvıda Özütlenebilirliği: Bazen bir ağaç türünün suda kolayca çözülebilen ve belli bir çözeltiyi belirgin bir şekilde renklendirebilecek öz odun özütü olabilir. Örneğin, Yalancı Portakal Ağacı içerisindeki öz odun özütleri suda çözünebilen sarımsı bir kahverengi boya içerirler.

Uç Kısımdaki Damarlara Bakın

Ağacın doğru tanımlanması için belki de başka hiçbir teknik uç kısımdaki damarların incelenmesi kadar faydalı ve kesin sonuç vermez. Bu şekilde, tanımlama süreci, çoğunlukla sezgisel, bilimsel olmayan bir süreçten tahmin edilebilir, tekrarlanabilir ve güvenilir bir prosedür haline gelir.

Ağacın uç kısmındaki damarlara bir büyüteçle bakmak, gizemli veya ezoterik bir sanat değildir. Çoğunlukla, küçük bir gazete kağıdını bir büyüteç altında incelemek kadar basit bir işlemdir. Ağacın uç kısmındaki damarlardan gerekli bilgiyi elde etmek için gerekli üç bileşen mevcuttur:

 

  • Hazırlanmış bir yüzey

Çoğu zaman bir ağaç üzerinde çalışırken, uç kısımlardaki damarların kooperatif olmadığı ya da yüzeydeki damarlar kadar kolay işlenemediği hemen anlaşılır. Bununla birlikte, bu durumda, berrak ve rafine bir uç yüzeyinin elde edilmesi kesinlikle çok önemlidir.

Yumuşak bir ağaç numunesinin hızlı bir şekilde görülebilmesi için uç kısmından bir dilim almak için çok keskin bir bıçak veya bir jilet kullanılabilir. Bununla birlikte, daha yoğun türlerde, özellikle tropikal sert ağaçlarda, net bir uç damarı görünümü elde etmenin en iyi yollarından biri iyice zımparalamaktır. Görece pürüzsüz bir testere ile işe başlamak ve 100’lük zımpara ile devam ederek en temiz görünüm için tercihen en az 220 veya 320’lik zımparayla işi sürdürmek genellikle en iyisidir.

  • Doğru büyüteç

Kullanılan büyütecin pahalı olması gerekmez, ancak uç kısımdaki damarları görüntülemek için kullanılan her araç yeterli büyütme gücüne sahip olmalıdır. Çoğu durumda 10x büyütme idealdir, ancak, 8x ila 15x büyütme aralığındaki herhangi bir büyüteç uç kısımdaki damarları görüntülemek için uygundur.

  • Eğitimli bir göz

Uygun bir uç damarı incelemesini oluşturan üçüncü unsur, neyin aranacağının bilinmesidir. Çeşitli anatomik özelliklerin desenlerini, renklerini, şekillerini ve aralıklarını analiz ederken, ağacın uç kısmında keşfedilmeyi bekleyen gerçek bir bilgi deposu mevcuttur. Ancak, eğer bu unsurlar daha önceden öğrenilmemiş ve bilinmiyorsa, bunlar anlaşılamayan bir karmaşa gibi görüneceklerdir.

Anatomik uç damarı özelliklerini tanıma disiplini birkaç cümle veya hatta birkaç paragrafta kolayca özetlenemez. Bununla birlikte, ağaç tanımlama sürecinde kritik bir öneme sahiptir. Bu amaçla, ağaç uç kısmını oluşturan çeşitli kategoriler, bölümler ve elemanlar makroskobik olarak derinlemesine bir incelemeden geçirilmelidir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir